uzun süreli

listen to the pronunciation of uzun süreli
التركية - الإنجليزية
sustained
Long-term

Long-term unemployment can be very frustrating and demoralising. - Uzun süreli işsizlik çok sinir bozucu ve moral bozucu olabilir.

It may be easier to get a long-term visa if your spouse is a citizen. - Eğer eşiniz bir vatandaş ise uzun süreli bir vize almak daha kolay olabilir.

long dated
longtime

Tom and Mary are longtime residents of Boston. - Tom ve Mary Boston'un uzun süreli sakinleri.

Tom and Mary are longtime residents. - Tom ve Mary uzun süreli sakinlerdir.

long lived
long term
(Ticaret) secular
prolonged

Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play. - Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.

longterm
التركية - التركية
medid
ömürlü
الإنجليزية - التركية

تعريف uzun süreli في الإنجليزية التركية القاموس.

uzun süreli tedavi
Long term treatment
uzun süreli
المفضلات