utan!

التركية - الإنجليزية

تعريف utan! في التركية الإنجليزية القاموس.

shame on you

{f} abashed

{f} blush

Come on, Tom, you're making me blush. - Hadi, Tom, beni utandırıyorsun.

The man blushed like a boy. - Adam bir çocuk gibi utandı.

{f} blushing

{f} ashamed

I'm not ashamed of my father's being poor. - Babamın fakir olmasından utanmıyorum.

I'm not ashamed of my father being poor. - Babamın fakir olmasından utanmıyorum.

السويدية - التركية

تعريف utan! في السويدية التركية القاموس.

olada

ezeli

olmasaydı

onsuz

yapılmadan

olmadan

sensiz

gerek kalmadan

kullanmadan

olmaksızın

bırakmadan

yoklu

الواصلة

u·tan!