ustalıklı

listen to the pronunciation of ustalıklı
التركية - الإنجليزية
artful
masterly
skillfully made
professional
ustalık
{i} proficiency
ustalık
{i} art
ustalık
{i} hand

You handled that deftly. - Onunla ustalıkla başa çıktın.

He handled the tool skillfully. - Aleti ustalıkla idare etti.

ustalık
skilful
ustalık
ability
ustalık
smart
ustalık
competence
ustalık
expertise
ustalık
skillful

He handled the tool skillfully. - Aleti ustalıkla idare etti.

ustalık
workmanship
ustalık
mastership
ustalık
diplomacy
ustalık
{i} wizardry
ustalık
stunt
ustalık
artifice
ustalık
trick
ustalık
artfulness
ustalık
skill

He handled the tool skillfully. - Aleti ustalıkla idare etti.

ustalık
savvy
ustalık
craft
ustalık
skillfulness
Ustalık
craftmanship
ustalık
subtility
ustalık
ingenuity
ustalık
mastery (of a trade or craft)
ustalık
virtuosity

Virtuosity requires years of daily practice from childhood. - Ustalık çocukluktan itibaren günlük pratikte yıllar gerektirir.

ustalık
dexterity
ustalık
feat
ustalık
finesse
ustalık
subtlety
ustalık
masterliness
ustalık
skill, proficiency, expertise
ustalık
handiness
ustalık
(Hukuk) competence, ingenuity
ustalık
mastery

The two candidates are struggling for mastery. - İki aday ustalık için mücadele ediyorlar.

ustalık
mastery; skill, proficiency, dexterity, competence, expertise, knack, masterstroke
ustalık
masterstroke
ustalık
ingeniousness
ustalık
sleight
ustalık
knack
ustalık
perfection
ustalık
rank of a master workman
ustalık
craftsmanship
ustalık
expertness
ustalık
facility
ustalık
deftness
ustalık
artful
ustalık
ingenious
ustalık
dexterous
التركية - التركية
Ustalıkla yapılmış
USTALIKLI
Ustalıkla yapılmış: "Benim kazadaki itibarımın sebebi biraz da böyle gergin zamanlarda hemşehrilerimi ustalıklı latifelerle yatıştırmasını bilişimdir."- R. N. Güntekin
USTALIK
Beceriklilik, el uzluğu, maharet
USTALIK
Usta olma durumu
Ustalık
(Osmanlı Dönemi) SAZ
ustalıklı
المفضلات