O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.
- He broke the machine by using it incorrectly.
Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.
- I've quit using French with you.
Sadece herhangi bir çocuk tarafından kullanılanlar gibi basit boya kalemleri kullanarak Maria nefes kesen resimler yaratabildi.
- Using simple crayons, just like those used by any child, Maria was able to create breathtaking pictures.
Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
- Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.
- He broke the machine by using it incorrectly.
Kendi yararı için insanları kullanmayı bırakması için Keiko'ya baskı yaptım.
- I urged Keiko to stop using people for her own convenience.
Parmakları kullanmak terbiyesizlik mi?
- Is using fingers uncivilized?
Dr. Patterson, işaret dili kullanarak bir goril ile iletişim kurdu.
- Dr. Patterson communicated with a gorilla using sign language.
Bir yamyam bıçak ve çatal kullanıyorsa bu bir ilerleme midir?
- Is it a progress if a cannibal is using a knife and fork?
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Bu bisikleti kullanmalıyım.
- I must use this bike.
Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğinden emin misin?
- Are you sure you don't want to use the toilet before you go?
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.
- Recreational drug use inspires many urban legends.
Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Ben makinenin faydası olmadığını anladım.
- I found that the machine was of no use.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
- All my efforts turned out to be useless.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Hayır, sadece düşündüm ki madem abaküs kullanabiliyorsun, kafandan hesap yapmada iyi olabilirsin.
- No, I just thought that since you can use an abacus, you might be good at doing calculations in your head.
Hayır, arabamı kullanamazsın!
- No, you can't use my car!
Paramızı değerlendirmek istiyoruz.
- We want to put our money to good use.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
O uzun mesafe yürümeye alışkın.
- He is used to walking long distances.
Tom kullanılmış bir motorsiklet için 300 dolardan daha fazla harcamak istemiyor.
- Tom doesn't want to spend more than $300 for a used motorcycle.
İnsanların zaman harcamak için bilgisayarları kullanmaları çok kötü.
- It's too bad people use computers to waste time.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
- Only members of the club are entitled to use this room.
Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.
- If you use this modern equipment, it will save a lot of manpower.
O, tasarruflarını yararlı şeylere yatırdı.
- He put her savings to good use.
O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.
- He broke the machine by using it incorrectly.
Bay Morita sermaye olarak borç para kullanarak bir işe başladı.
- Mr. Morita started a business by using borrowed money as capital.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Alan askeri amaç için kullanılır.
- The site is used for military purposes.
Bu oda birçok amaçla kullanılır.
- This room is used for various purposes.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
We should use up most of the fuel.
This tool has many uses.
We can use this mathematical formula to solve the problem.
... today are using GCM. ...
... million websites using Google Maps in their site and ...