ألمانية - التركية
تعريف unruhen في ألمانية التركية القاموس.
- iç karışıklık
- ayaklanmalar
الإنجليزية - التركية
تعريف unruhen في الإنجليزية التركية القاموس.
- unrest
- {i} huzursuzluk
Yabancı yatırımcılar bölgesel politik huzursuzluktan dolayı vazgeçti.
-Foreign investors backed off because of regional political unrest.
Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.
-Social unrest may come about as a result of the endless rising of prices.
- unrest
- {i} karışıklık
- unrest
- {i} (ülkede/kuruluşta/örgütte) huzursuzluk, çalkantı
- unrest
- kargaşalık
- unrest
- çalkantı
- unrest
- kargaşa
Sivil kargaşa hiçbir yatışma işareti göstermiyor.
-The civilian unrest is showing no signs of abating.
Irksal sorunlar genellikle sosyal kargaşa nedenidir.
-Racial problems are often the cause of social unrest.
- civil unrest
- halk ayaklanması
- civil disturbance
- (Askeri) (RIOT) Ayaklanma karışıklık
- civil disturbance
- (Askeri) SİVİL AYAKLANMA; SİVİL KARIŞIKLIK: Kamu hukukuna ve kamu düzenine zararlı toplu şiddet hareketleri ve karışıklık
- unrest
- {i} tedirginlik, rahatsızlık
- unrest
- {i} rahatsızlık
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف unruhen في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- unrest
- disturbances
- civil disturbance
- civil unrest
- Unruhen anzetteln
- to instigate disturbances
- Unruhen auslösen
- to create a disturbance
- Unruhen im Land
- civil commotion
- Unruhen schüren
- to foment unrest
- Bekämpfung von Ausschreitungen/Unruhen
- riot control
- Die Unruhen sind Ausdruck wachsender Unzufriedenheit.
- The riots are a manifestation of growing discontent
- Versicherung gegen Unruhen
- riot insurance
- Versicherung gegen Unruhen
- civil commotion insurance
- blutige Unruhen
- violent unrest
- blutige Unruhen
- violence and bloodshed
المصطلحات ذات الصلة
unruhen
Resimler
السابق
المفضلات