ayaklanmalar

listen to the pronunciation of ayaklanmalar
التركية - الإنجليزية
riots

These riots are engineered by Washington's neocons. - Bu ayaklanmalar Washington'daki neoconlar tarafından planlanmıştır.

There were several people hurt in the recent riots. - Son ayaklanmalarda yaralanmış birkaç kişi vardı.

uprisings
ayaklanma
(Hukuk) insurrection
ayaklanma
revolt

It will take a long time to suppress the revolt. - Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.

In 1918, revolts due to the price of rice erupted all around the country. - 1918 yılında, pirinç fiyatından kaynaklanan ayaklanmalar tüm dünyada patlak verdi.

ayaklanma
{i} uprising

This is a mass uprising. - Bu bir toplu ayaklanmadır.

The uprising failed to achieve its objectives. - Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.

ayaklanma
riot

There were several people hurt in the recent riots. - Son ayaklanmalarda yaralanmış birkaç kişi vardı.

These riots are engineered by Washington's neocons. - Bu ayaklanmalar Washington'daki neoconlar tarafından planlanmıştır.

ayaklanma
rebellion

The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into. - Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.

The rebellion in England is frightening. - İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici.

ayaklanma
upheaval
ayaklanma
sedition
ayaklanma
{i} insurgency

The socialist insurgency expropriated the Apostolic Palace. - Sosyalist ayaklanma papaya ait sarayı kamulaştırdı.

The mayor was killed in an ambush during the height of the insurgency. - Belediye başkanı ayaklanmanın doruğunda bir pusuda öldürüldü.

ayaklanma
rebel

The rebellion in England is frightening. - İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici.

The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into. - Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.

ayaklanma
ruction
ayaklanma
rising
ayaklanma
mutiny
ayaklanma
rebellion, revolt, mutiny
ayaklanma
commotion
ayaklanma
putsch
ayaklanma
insurgence
ayaklanma
rebel, rebellion, revolt, mutiny, rising, uprising, riot, insurrection
ayaklanma
breach of the peace
ayaklanma
upheave
ayaklanma
risinq
التركية - التركية

تعريف ayaklanmalar في التركية التركية القاموس.

Ayaklanma
isyan
ayaklanma
Ayaklanmak işi
ayaklanma
Birçok kimsenin cebir ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmesi, baş kaldırma, isyan, kıyam
ayaklanmalar
المفضلات