Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
- Death is an integral part of life.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
- In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu.
- The police regarded him as a party to the crime.
Onların tarafında bir hataydı.
- It was a mistake on their part.
Kısmen sizinle aynı fikirdeyim.
- I partly agree with you.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
- This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
- After the birth of your child, you should make your work part-time.
Yarın akşam bir partimiz var.
- We have a party tomorrow evening.
Görevimi yapmayı planlıyorum.
- I plan on doing my part.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
- I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
- A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim.
- I will love you for better for worse till death us do part.
Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
- Tom budgeted three hundred dollars for the party.
Kimsenin partiden ayrılmak için acelesi yoktu.
- No one was in a hurry to leave the party.
Ondan ayrılmak zorunda olduğu gün sonunda geldi.
- The day came at last when he had to part from her.