Tom'un ölümü bir kazaydı.
- Toms Tod war ein Unfall.
O, kazayı sigortacısına bildirdi.
- Er hat den Unfall seiner Versicherung gemeldet.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, he had an accident.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
- There was a chain-reaction crash during rush hour.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.