uçakları

listen to the pronunciation of uçakları
التركية - الإنجليزية
airliners
plural of airliner
uçak
airplane

My father can fly an airplane. - Babam uçak uçurabiliyor.

The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour. - Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.

uçak
{i} aeroplane

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

uçak
aircraft

This aircraft company deals with freight only. - Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.

My friend is studying aircraft engineering. - Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.

uçak
{i} plane

How many hours does it take to go to Okinawa by plane? - Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?

The plane arrived exactly at nine. - Uçak tam olarak dokuzda vardı.

uçak
{i} craft
Uçak
fixed-wing aircraft
jet uçakları
(Bilgisayar) jets
uçak
airbus
uçak
crafts
uçak
aircon
uçak
aircrafts
birlik uçakları
(Askeri) unit aircraft
dost avcı uçakları
(Askeri) chicks
uçak
aeroplane, plane, airbus, aircraft, craft, airplane
uçak
airship
uçak
kite
uçak
aero

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

The aeroplane must carry some spare fuel. - Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.

التركية - التركية

تعريف uçakları في التركية التركية القاموس.

Uçak
(Hukuk) TAYYARE
Uçak
demir kuş
uçak
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
uçak
(Osmanlı Dönemi) tayyâre