two times; once and again

listen to the pronunciation of two times; once and again
الإنجليزية - التركية

تعريف two times; once and again في الإنجليزية التركية القاموس.

twice
iki kere

O iki kere düşünmezdi. - He wouldn't have thought twice.

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu. - Tom shot Mary twice in the leg.

twice
iki katı

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur. - This tunnel is twice as long as that one.

Benim iki katım kadar yaşlıdır. - He is twice as old as I.

twice
iki kez

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu. - He married twice and had more than 20 children.

twice
iki defa

Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı. - The plane circled the airport twice after taking off.

Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell Tom twice to do something.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
الإنجليزية - الإنجليزية
twice