two times

listen to the pronunciation of two times
الإنجليزية - التركية
iki kez

İki kez iki hap almama rağmen, baş ağrım hâlâ geçmedi. - Although I had taken two pills two times, my headache did not go away.

Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar. - Most people brush their teeth at least two times a day.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

İki kere iki dört eder. - Twice two is equal to four.

twice
iki katı

Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük. - Your income is about twice as large as mine is.

Benim iki katım kadar yaşlıdır. - He is twice as old as I.

twice
iki kez

İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu. - He married twice and had more than 20 children.

Dişlerini günde en az iki kez fırçala. - Brush your teeth twice a day at least.

twice
iki defa

İki defa aynı hatayı yaptı. - He has made the same mistake twice.

Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin. - You don't have to tell Tom twice to do something.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
الإنجليزية - الإنجليزية
twice, on two different occasions
twice

I've been to Boston twice. - I've been to Boston two times.

I promised to go over to Tom's twice a day to water his starts while he was away. - I promised to go over to Tom's two times a day to water his starts while he was away.

two times
المفضلات