tuzakçı

listen to the pronunciation of tuzakçı
التركية - الإنجليزية
decoy duck
{i} trapper

The sheriff knows that old trapper. - Şerif o yaşlı tuzakçıyı bilir.

tuzak
bait
tuzak
trap

They caught the fox with a trap. - Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar.

He set a trap to catch the animal. - Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.

tuzak
{i} catch

We set out traps for catching cockroaches. - Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.

We set a trap to catch a fox. - Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.

tuzak
ambush
tuzak
click

This website is full of shady advertisements and clickbait! - Bu web sitesi hileli reklamlar ve tık tuzaklarıyla dolu!

tuzak
pitfail
tuzak
trapan
tuzak
nett
tuzak
come-on
tuzak
(Politika, Siyaset) maneuver
tuzak
(Politika, Siyaset) manoeuvre
tuzak
cul-de-sac
tuzak
downfall
tuzak
(Kanun) conspiracy
tuzak
snare

A fox isn't caught twice in the same snare. - Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.

tuzak
mesh
tuzak
{i} trapping
tuzak
pitfall
tuzak
lure
tuzak
birdlime
tuzak
entrapment
tuzak
stratagem
tuzak
springe
tuzak
toils
tuzak
to trap
tuzak
hook
tuzak
gin
tuzak
noose
tuzak
toil
tuzak
net
tuzak
toilets
tuzak
complot
tuzak
trap, snare, decoy
tuzak
wire
tuzak
come on
tuzak
cobweb
tuzak
decoy
tuzak
ambuscade
tuzak
a warm corner
tuzak
entrap
tuzak
stratsgem
tuzak
culdesac
tuzak
comeon
tuzak
{i} mousetrap
tuzak
collude
التركية - التركية

تعريف tuzakçı في التركية التركية القاموس.

Tuzak
(Osmanlı Dönemi) DÂS
Tuzak
(Osmanlı Dönemi) VÜZUR
Tuzak
Tuzak
komplo
Tuzak
(Osmanlı Dönemi) TELE
tuzak
Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo: "Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti."- O. C. Kaygılı
tuzak
Bubi tuzağı
tuzak
Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzen
tuzak
Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo
tuzakçı
المفضلات