التركية - الإنجليزية
تعريف tuvalin في التركية الإنجليزية القاموس.
- Canvas's
- tuval
- {i} canvas
His eyes got stuck on the canvas on the wall.
-Onun gözleri duvardaki tuvale takıldı.
A painter paints his pictures on canvas. But musicians paint their pictures on silence. We provide the music, and you provide the silence.
-Ressam resimlerini tuvalin üzerine yapar, müzisyenlerse sessizliğin üzerine. Biz müziği sunarız, siz ise sessizliği.
- tuval
- canvas (for an oil painting)
- tuval
- stretcher
- tuval
- toile
Excuse me, is there a toilet nearby?
-Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı?
We've just cleaned the toilets.
-Biz tuvaletleri az önce temizledik.
- tuval
- twill
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف tuvalin في التركية التركية القاموس.
- TUVAL
- (Osmanlı Dönemi) Uzun
- tuval
- Ressamların kullandığı gerdirilmiş keten, kenevir veya pamuklu kaba kumaş üzerine yapılan resim
- tuval
- Ressamların kullandığı gerdirilmiş keten, kenevir veya pamuklu kaba kumaş
- tuval
- Yağlı boya resim yapmaya yarayan bez ve bu bez üzerine yapılmış tablo
- tuval
- Yağlıboya resim yapmaya yarayan bez ve bu bez üzerine yapılmış tablo