to write or mark with a pencil; to paint or to draw

listen to the pronunciation of to write or mark with a pencil; to paint or to draw
الإنجليزية - التركية

تعريف to write or mark with a pencil; to paint or to draw في الإنجليزية التركية القاموس.

pencil
{i} kalem

Bir kurşun kalemin var mı? - Do you have a pencil?

İki düzine kalem satın aldım. - I bought two dozen pencils.

pencil
kurşunkalem

Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır. - He has two pencils; one is long and the other short.

O bana bir kurşunkalem verdi. - She gave me a pencil.

pencil
{f} kurşunkalemle yazmak/çizmek
pencil
pencil sharpener kalemtıraş
pencil
renkli kurşun kalem ile boyamak
pencil
edeb
pencil
{i} makyaj kalemi
pencil
karataş
pencil
kurşun kalem

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

Birisi kurşun kalemimi çaldı. - Someone has walked off with my pencil.

pencil
çizmek
pencil
{f} kalem ile makyaj yapmak
pencil
{f} karakalem ile çizmek
pencil
{f} kurşunkalemle yazmak
pencil
{i} karakalem
pencil
{i} küçük resim fırçası
pencil
kurşunkalemle çizmek
الإنجليزية - الإنجليزية
pencil
to write or mark with a pencil; to paint or to draw
المفضلات