Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
- Is this dress wash-able?
Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
- Mike doesn't have to wash his mother's car today.
Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
- The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.
- This shirt wants washing.
Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
- I helped my father wash his car.
Bu elbiseyi yıkamak mümkün mü?
- Is this dress wash-able?
Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
- We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
Ellerinin yıkanması gerekir.
- Your hands need to be washed.
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
- I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Can you help me wash these dishes?
Bir el diğerini yıkar.
- One hand washes the other.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
- Jane has a lot of clothes to wash.
Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.
- The coffee tastes like wash water.
... I'll wash his feet with my hair if he needs. ...