to warn or caution beforehand

listen to the pronunciation of to warn or caution beforehand
الإنجليزية - التركية

تعريف to warn or caution beforehand في الإنجليزية التركية القاموس.

precaution
önlem

Onlar yıkıcı kayıpları önlemek için küresel önlemlerin güçlendirilmesinin önemini doğruladılar. - They confirmed the importance of strengthening global precautions in order to prevent devastating losses.

O mantıklı bir önlem gibi görünüyor. - That seems to be a sensible precaution.

precaution
{i} tedbir

Her türlü tedbir alındı. - Every precaution has been taken.

Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım. - I would have to take precautionary steps to keep him out.

precaution
ihtiyatlı
precaution
önceden alınan tedbir
precaution
(Askeri) uyarı
precaution
(Askeri) İHTİYAT ÖN TEDBİR
precaution
precautionary ihtiyat kabilinden
precaution
{i} ihtiyat

Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım. - I would have to take precautionary steps to keep him out.

İhtiyati önlemler gereksizdi. - Precautionary measures were unnecessary.

precaution
precautioustedbirli
precaution
ihtiyat kabilinden
الإنجليزية - الإنجليزية
precaution
to warn or caution beforehand

    الواصلة

    to warn or cau·tion be·fore·hand

    التركية النطق

    tı wôrn ır kôşın bîfôrhänd

    النطق

    /tə ˈwôrn ər ˈkôsʜən bəˈfôrˌhand/ /tə ˈwɔːrn ɜr ˈkɔːʃən bɪˈfɔːrˌhænd/
المفضلات