الإنجليزية - التركية
تعريف to walk lamely, to halt في الإنجليزية التركية القاموس.
- limp
- topallamak
- limp
- {f} aksamak
- limp
- {i} topallama
Tom hafif bir topallama ile yürür.
-Tom walks with a slight limp.
Tom'un hâlâ hafif bir topallaması var.
-Tom still has a slight limp.
- limp
- bükülgen
- limp
- {f} topalla
Yaşlı bir kadın cadde boyunca topalladı.
-An old woman limped along the street.
Sen artık topallamıyorsun.
-You're not limping anymore.
- limp
- güçsüz
- limp
- {s} gevşek
- limp
- i topal lama
- limp
- eğilip bükülen
- limp
- {s} yumuşak
- limp
- topallayarak yürume Iimping s topal layan
- limp
- aksa
Tom Mary'nin aksamasıyla alay etmemeli.
-Tom shouldn't make fun of Mary's limp.
Alman çoban caddeden aşağıya doğru aksayarak yürüyordu.
-The German Shepherd was limping down the street.
- limp
- {s} esnek
- limp
- {s} hamur gibi
- limp
- i topallamak
- limp
- {f} aksatmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to walk lamely, to halt في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {v} limp
to walk lamely, to halt
النطق
Resimler
السابق
المفضلات