الإنجليزية - التركية
تعريف to turn informer; to betray one's accomplice في الإنجليزية التركية القاموس.
- peach
- şeftali
Tom yarım şeftali yedi ve artanını bana uzattı.
-Tom ate half the peach and handed me the rest.
Geçen yıl büyük bir şeftali hasatı vardı.
-There was a large harvest of peaches last year.
- peach
- {i} çok güzel kız
- peach
- {f} ihbar etmek
- peach
- {i} fıstık gibi şey
- peach
- {f} gammazlamak
- peach
- özellikle güzel kadın
- peach
- peach blossom şeftali baharı
- peach
- çok güzel şey veya kimse
- peach
- (Gıda) şeftali kompostosu
- peach
- şeftali ağacı
Şeftali ağacı çiçek açtığı zaman çok güzeldir.
-The peach tree is beautiful when in flower.
Bu bir şeftali ağacı. Çok güzeldir.
-This is a peach tree. It's very pretty.
- peach
- peach tree şeftali ağacı
- peach
- Prunus persica
- peach
- şeftali rengi
- peach
- ihbar etme
- peach
- açık pembe renk
- peach
- peach blow açık pembe porselen cilâsı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to turn informer; to betray one's accomplice في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- peach
to turn informer; to betray one's accomplice
الواصلة
to turn informer; to be·tray one's ac·com·pliceالنطق
Resimler
المفضلات