to result in

listen to the pronunciation of to result in
الإنجليزية - التركية
sonuçlanmak
yol açmak
sonuçlandırmak
sonuçlanma
sonuç doğurmak
neticelenmek
sebep olmak
sonuçlan

Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu. - Everybody expected that the experiment would result in failure.

Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir. - You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.

çıkmak
ile sonuçlanmak
(Fiili Deyim ) ile sonuçlanmak , sonu -e varmak
olarak sonuçlanmak
الإنجليزية - الإنجليزية
cause, bring about
to result in

    الواصلة

    to re·sult in

    التركية النطق

    tı rizʌlt în

    النطق

    /tə rēˈzəlt ən/ /tə riːˈzʌlt ɪn/
المفضلات