to render more quick or acute in perception; to make more ready or ingenious

listen to the pronunciation of to render more quick or acute in perception; to make more ready or ingenious
الإنجليزية - التركية

تعريف to render more quick or acute in perception; to make more ready or ingenious في الإنجليزية التركية القاموس.

sharpen
keskinleştirmek

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum. - I want a knife to sharpen my pencil with.

sharpen
{f} (bıçağı) bilemek
sharpen
bile

Sizin için bıçağınızı bileyeceğim. - I'll sharpen your knife for you.

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım. - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

sharpen
sivrilmek
sharpen
keskinleşmek
sharpen
bilemek

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım. - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

sharpen
{f} sertleştirmek
sharpen
{f} açmak
sharpen
ekşileştirmek
sharpen
keskinleştir

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum. - I want a knife to sharpen my pencil with.

Tom bile bir kurşun kalemi keskinleştiremiyor. - Tom can't even sharpen a pencil.

sharpen
{f} teşvik etmek
sharpen
{f} (zekâyı) geliştirmek
sharpen
{f} sivriltmek
sharpen
sharpener bileyici
sharpen
kalemtıraş
sharpen
{f} inceltmek
الإنجليزية - الإنجليزية
sharpen
to render more quick or acute in perception; to make more ready or ingenious

    الواصلة

    to rend·er more quick or a·cute in perception; to make more rea·dy or in·gen·ious

    النطق

المفضلات