to plunder; to carry off as plunder or a prize lawfully obtained by war

الإنجليزية - التركية

تعريف to plunder; to carry off as plunder or a prize lawfully obtained by war في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

loot

{f} yağmalamak

loot

{i} yağma

Yağma, tecavüz ve talan, savaş sırasında yaygındır. - Looting, raping, and plundering are common during wartime.

Hırsızlar çalıntı yağmayı kendi aralarında böldü. - The thieves divvied up the stolen loot among themselves.

loot

{i} ganimet

Hırsızlar ganimetlerini böldü. - The thieves split up their loot.

Bu senin ganimet payın. - This is your share of the loot.

loot

kanunsuz kazanç

loot

ganimet olarak zaptetmek

loot

çalıntı mallar

loot

(Argo) mangır

loot

çapullamak

loot

{i} vurgun

loot

{i} argo mangır, para

loot

yağma çapul

loot

{f} talan etmek

loot

{i} talan

Yağma, tecavüz ve talan, savaş sırasında yaygındır. - Looting, raping, and plundering are common during wartime.

loot

(fiil) yağmalamak

loot

{i} yağmalama

Herhangi bir yağmalamaya katlanmayacağız. - We won't tolerate any looting.

Süpermarketi yağmalamaya gidelim! - Let's go to loot the supermarket!

loot

para

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف to plunder; to carry off as plunder or a prize lawfully obtained by war في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

loot

الواصلة

to plunder; to car·ry off as plun·der or a prize law·ful·ly obtained by war