الإنجليزية - التركية
تعريف to perform a practical joke on; to trick في الإنجليزية التركية القاموس.
- prank
- kaba şaka
- prank
- şaka
Bu bir tür eşek şakası olmasa iyi olur.
-This had better not be some kind of prank.
Bay Suziki Tom'un şakası hakkında kızgın.
-Mr. Suzuki is angry about Tom's prank.
- prank
- azizlik
- prank
- muziplik
Tom ve Mary muziplik telefon görüşmeleri yapıyordu.
-Tom and Mary were making prank phone calls.
Sami muziplik yapmaya devam ediyor.
-Sami continues to play pranks.
- prank
- oyun
Bana oyun oynamayı kes!
-Stop playing pranks on me!
- prank
- Eşek şakası
Tom bunun sadece bir eşek şakası olduğunu söyledi.
-Tom said it was simply a prank.
Üzgünüm. Sadece zararsız bir eşek şakası olarak yapılmıştı.
-I'm sorry. It was only meant as a harmless prank.
- prank
- gösteriş yap/giydir
- prank
- {f} donatmak
- prank
- {f} süslemek
- prank
- çok süslemek
- prank
- caka satmak
- prank
- {i} yaramazlık
- prank
- (isim) muziplik, şeytanlık, yaramazlık, eşek şakası
- prank
- {f} hava atmak
- prank
- gösteriş yapmak
- prank
- {f} giydirip kuşatmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to perform a practical joke on; to trick في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- prank
to perform a practical joke on; to trick
الواصلة
to per·form a prac·ti·cal joke on; to trickالنطق
Resimler
المفضلات