الإنجليزية - التركية
تعريف to penetrate or permeate by saturation في الإنجليزية التركية القاموس.
- soak
- sırılsıklam etmek
- soak
- suya girmek
- soak
- suya bastırmak
- soak
- (İnşaat) demlendirme
- soak
- {f} çok içmek
- soak
- suda bırakmak
- soak
- kazıklamak
- soak
- {f} sarhoş olmak
- soak
- (up ile) emmek
- soak
- ayyaş
Tom'un babası biraz ayyaştır.
-Tom's father's a bit of a soak.
- soak
- {f} ıslat
- soak
- ıslanma
- soak
- ayyaş/ıslatma/ıslanma
- soak
- (Tıp) Tedavi maksadıyle vücudun ibr kısmını ısıtmak veya bir eriyiğe batırmak
- soak
- (Tıp) Emmek, suyu içine çekmek
- soak
- {f} suya girmek, suda kalmak; suya sokmak, suda tutmak: He was soaking in the
- soak
- (Nükleer Bilimler) batırma
- soak
- {i} ıslatma
- soak
- {i} çekme
- soak
- {i} sağanak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to penetrate or permeate by saturation في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- soak
The water soaked into my shoes and gave me wet feet.
to penetrate or permeate by saturation
الواصلة
to pen·e·trate or per·me·ate by sa·tu·ra·tionالتركية النطق
tı penıtreyt ır pırmieyt bay säçıreyşınالنطق
/tə ˈpenəˌtrāt ər ˈpərmēˌāt ˈbī ˌsaʧərˈāsʜən/ /tə ˈpɛnəˌtreɪt ɜr ˈpɜrmiːˌeɪt ˈbaɪ ˌsæʧɜrˈeɪʃən/
Resimler
المفضلات