to overcome; to conquer

listen to the pronunciation of to overcome; to conquer
الإنجليزية - التركية

تعريف to overcome; to conquer في الإنجليزية التركية القاموس.

daunt
yıldırmak
daunt
cesaretini kırmak
daunt
yıldır

Yıldırıcı bir görevdi. - It was a daunting task.

Zorluklar yıldırıcı ama biz bunların üstesinden gelebiliriz. - The challenges are daunting, but we can overcome them.

daunt
Yıldırmak, cesaretini kırmak, gözünü korkutmak, korkutmak
daunt
yılmaz
daunt
{f} korkutmak
daunt
korkusuz
daunt
{f} yıldırmak, gözünü korkutmak
daunt
gözunü korkutmak
daunt
dauntless gözüpek
daunt
(fiil) yıldırmak, cesaretini kırmak, gözünü korkutmak, korkutmak
الإنجليزية - الإنجليزية
daunt
superate
to overcome; to conquer
المفضلات