الإنجليزية - التركية
تعريف to oppose to the face; to set at defiance في الإنجليزية التركية القاموس.
- beard
- {i} sakal
O sakal uzatmayı düşündü ama vazgeçti.
-He thought of growing a beard but gave that up.
Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
-Although he's young, he has a grey beard.
- beard
- kılçık
- beard
- sakalından tutmak
- beard
- {f} karşı gelmek
- beard
- sakalını yolmak
- beard
- sakal yapıştırmak
- beard
- bearded s sakallı
- beard
- sakal,v.sakalından tut: n.sakal
- beard
- {i} püskül
- beard
- siddetle karşı koymak
- beard
- {f} meydan okumak
- beard
- (isim) sakal; başak dikeni; çapak [müh.]; püskül
- beard
- püskül sakal
- beard
- sakalına yapışmak
- beard
- beard grass bot sıçan kuyruğu
- beard
- {i} başak dikeni
- beard
- beardless sakalsız
- beard
- {i} çapak [müh.]
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to oppose to the face; to set at defiance في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- beard
to oppose to the face; to set at defiance
الواصلة
to op·pose to the face; to SET at de·fi·anceالنطق
Resimler
المفضلات