الإنجليزية - التركية
تعريف to move materials with a shovel في الإنجليزية التركية القاموس.
- shovel
- {i} kürek
Onlar kürekle kaldırımdan karı temizliyorlardı.
-They were clearing the snow from the sidewalk with a shovel.
Karı kürekle atıyorlardı.
-They were shoveling the snow away.
- shovel
- {f} kürümek
Kar kürümek zor iştir.
-Shoveling snow is hard work.
- shovel
- küremek
Bütün günümü kar küremekle geçirdim.
-I spent all day shoveling snow.
Kar küremekten nefret ederim.
-I hate shoveling snow.
- shovel
- {f} kürekle temizle
Tom karı kürekle temizlemeye devam etti.
-Tom resumed shoveling the snow.
94 yaşındaki bir adam evinin dışındaki karı kürekle temizlerken kalp krizi geçirdi.
-A 94-year-old man had a heart attack while shoveling snow outside his house.
- shovel
- {f} kürekle atmak, küreklemek, küremek, kürümek
- shovel
- {i} faraş
- shovel
- {i} kepçe
- shovel
- kürekle atar gibi atmak
- shovel
- kürekle boşaltıp temizlemek
- shovel
- kürek dolusu
- shovel
- dili hapır hupur yemek
- shovel
- {f} kürekle atmak
- shovel
- {f} kürekle boşaltmak
- shovel
- silip süpürmek
- shovel
- shovelnosed kürek burunlu shove
- shovel
- {i} şovel
Henüz bir Kuzey Şoveler ördeği görmedim.
-I have not yet seen a Northern Shoveler duck.
- shovel
- shovel in food atıştırmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to move materials with a shovel في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- shovel
to move materials with a shovel
الواصلة
to move ma·te·ri·als with a shov·elالتركية النطق
tı muv mıtîriılz wîdh ı şʌvılالنطق
/tə ˈmo͞ov məˈtərēəlz wəᴛʜ ə ˈsʜəvəl/ /tə ˈmuːv məˈtɪriːəlz wɪð ə ˈʃʌvəl/
Resimler
المفضلات