الإنجليزية - التركية
تعريف to make a copy or copies; to imitate في الإنجليزية التركية القاموس.
- copy
- suret
- copy
- kopya
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
-The original and the copy are easily distinguished.
Banka dekontunun bir kopyası eklidir.
-Enclosed is a copy of the bank transfer receipt.
- copy
- (Bilgisayar) kopyalama
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
-He was busy copying his friend's notebook.
Kopyalamak hırsızlık değildir.
-Copying is not theft.
- copy
- karalama
- make a copy
- suret çıkarmak
- copy
- örnek almak
- copy
- kopya çekmek
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
-I would rather fail than copy.
- copy
- taklit etmek
- copy
- {f} kopyala
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
-People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Bunu benim için kopyalar mısın?
-Can you copy this for me?
- copy
- istinsah etmek
- copy
- {f} (Bilgisayar) kopyalamak
- copy
- (fiil) kopya etmek, çoğaltmak, kopyasını çıkarmak, örnek almak, kopya çekmek, taklit etmek, kopyası çıkarılabilmek
- copy
- nüsha/kopya
- copy
- {i} poz
- copy
- {i} senet
- copy
- nin bir tek sayısı
- copy
- {i} örnek
- copy
- başkalarının d
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to make a copy or copies; to imitate في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- copy
to make a copy or copies; to imitate
الواصلة
to make a co·py or copies; to i·mi·tateالنطق
Resimler
المفضلات