الإنجليزية - التركية
تعريف to have or give off a strong, unpleasant smell في الإنجليزية التركية القاموس.
- reek
- leş gibi kokmak
- reek
- iy vermek
- reek
- kötü kokmak
- reek
- kok
Onun nefesi içki kokuyordu.
-His breath reeked of liquor.
O geldiğinde ve beni bulduğunda, onun bütün vücudu alkol kokuyordu.
-When he came and found me, his whole body reeked of alcohol.
- reek
- kötü koku
- reek
- kokar
monkeys smell bad.
- reek
- reek tüt
- reek
- (fiil) pis kokmak, tütmek, kokmak, buğulanmak
- reek
- {f} (of) (fena koku) yaymak: reek of carrion leş kokmak
- reek
- {i} tütme
- reek
- {i} fena koku
- reek
- {f} buğulanmak
- reek
- {i} pis koku
- reek
- duman/kötü koku
- reek
- {f} tütmek
- reek
- buhar veya buğu yaymak
- reek
- {i} buğu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to have or give off a strong, unpleasant smell في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- reek
Your fridge reeks of egg.
to have or give off a strong, unpleasant smell
الواصلة
to have or give off a strong, un·pleas·ant smellالنطق
Resimler
المفضلات