to furnish with a tickets; to book; as, to ticket passengers to california

listen to the pronunciation of to furnish with a tickets; to book; as, to ticket passengers to california
الإنجليزية - التركية

تعريف to furnish with a tickets; to book; as, to ticket passengers to california في الإنجليزية التركية القاموس.

ticket
{i} bilet

Şansa bak ki, biletleri dün almıştım. - Luckily, I was able to get the tickets yesterday.

Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır. - This ticket allows two people to enter.

ticket
{i} parti aday listesi

Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim. - In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon.

ticket
{i} fiyat etiketi
ticket
{i} trafik cezası verilen kimseye cezasının mahiyetini bildiren resmi kâğıt
ticket
trafik cezası yazmak
ticket
para cezası
ticket
{i} trafik cezası

U-dönüşü yapılmaz levhası olmayan bir kavşakta bir U-dönüşü yaptığımdan dolayı polisin bana bir trafik cezası makbuzu yazmamasından dolayı şanslıydım. - I was lucky that the policeman didn't give me a ticket for making a U-turn at an intersection that had a no U-turn sign.

Ben bir trafik cezası aldım. - I got a traffic ticket.

ticket
{i} ehliyet (kaptan)
ticket
(trafik) para cezası
ticket
etiket

İhlal edenler etiketlenecek. - Violators will be ticketed.

ticket
{i} parti programı
ticket
{f} etiketlemek
ticket
ticket agent bilet satan memur
ticket
bir partinin seçim namzetleri listesi
ticket
{i} (seçimde) bir partinin aday
ticket
trafik suçunu cezalandırmak için verilen karakol davetiyesi
ticket
(fiil) etiketlemek
ticket
{i} fiş

Yemek fişlerini nasıl kullanırım? - How do I use meal tickets?

Sami yemek fişini kaybetti. - Sami lost his meal ticket.

الإنجليزية - الإنجليزية
ticket
to furnish with a tickets; to book; as, to ticket passengers to california

    الواصلة

    to fur·nish with a tickets; to book; as, to tick·et passengers to Cal·i·for·nia

    النطق

المفضلات