Sebzeler yetiştirmek için bu alanı kullanabilir miyim?
 - Can I use this area to raise vegetables?
Tom ve Mary et için tavşan yetiştirmektedir.
 - Tom and Mary raise rabbits for meat.
O yükselmeyi hak ediyorum.
 - I deserve that raise.
Sen hapishanedeydin bu yüzden çocuklarımızı kendim büyütmek zorunda kaldım.
 - You were in prison, so I had to raise our children by myself.
Sami'nin karısı çocuğunu yalnız başına büyütmek için ayrıldı.
 - Sami's wife was left to raise her child alone.