to enshrine; to place reverently, as in a shrine

listen to the pronunciation of to enshrine; to place reverently, as in a shrine
الإنجليزية - التركية

تعريف to enshrine; to place reverently, as in a shrine في الإنجليزية التركية القاموس.

shrine
{i} türbe

Birçok insan, azizin gömüldüğü yerdeki türbeyi ziyaret etti. - Many people visited the shrine where the saint lay buried.

Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder. - On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.

shrine
azizlerden kalma kemik gibi bakıyelerin muhafaza olunduğu ufak sandık
shrine
mabet
shrine
tahsis ve takdis olunmuş yer
shrine
{i} kutsal emanetlerın saklandığı yer
shrine
mukaddes tutmak
shrine
bir azizin kabri
shrine
kutsal bir yere koymak
shrine
kutsal yere koy
shrine
türbe/mahfaza
shrine
{i} tapınak

Buralarda küçük bir tapınak vardı. - There used to be a small shrine around here.

Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, . - There were no temples or shrines among us save those of nature.

الإنجليزية - الإنجليزية
shrine
to enshrine; to place reverently, as in a shrine
المفضلات