الإنجليزية - التركية
تعريف to embellish or adorn, as with gems; as, a foliage gemmed with dewdrops في الإنجليزية التركية القاموس.
- gem
- değerli kişi
- gem
- {i} değerli taş
Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
-Rare gems include aquamarine, amethyst, emerald, quartz and ruby.
Sonunda, değerli taş onun ellerindeydi.
-At last, the gem was in his hands.
- gem
- değerli nesne
- gem
- cevher
- gem
- değerli şey/kişi
- gem
- önemli
- gem
- mücevher
- gem
- {i} taş
Sonunda, değerli taş onun ellerindeydi.
-At last, the gem was in his hands.
Yakutlar dünyanın en güzel değerli taşlarından biridir.
-Rubies are one of most beautiful gems in the world.
- gem
- {i} küçük francala
- gem
- {i} hafif bir pasta
- gem
- tezyin etmek
- gem
- taşlarla süslemek
- gem
- süstaşı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to embellish or adorn, as with gems; as, a foliage gemmed with dewdrops في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- gem
to embellish or adorn, as with gems; as, a foliage gemmed with dewdrops
الواصلة
to em·bel·lish or adorn, as with gems; as, a fo·li·age gemmed with dewdropsالنطق
Resimler
المفضلات