to dispute something

listen to the pronunciation of to dispute something
الإنجليزية - التركية

تعريف to dispute something في الإنجليزية التركية القاموس.

challenge
meydan okumak

Ben senin otoritene meydan okumak istemedim. - I didn't mean to challenge your authority.

Meydan okumaktan hoşlanıyorum. - I enjoy the challenge.

challenge
meydan okuma

Bu bir meydan okuma olacak. - It's gonna be a challenge.

Tom meydan okumayı kabul etti. - Tom accepted the challenge.

challenge
düelloya davet etmek
challenge
{i} kimlik sorma
challenge
(Kanun) reddi hakim
challenge
alnını karışlamak
challenge
karşı çıkma
challenge
{f} meydan oku

Kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma. - Don't challenge someone who has nothing to lose.

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya. - Tom is facing a challenge.

challenge
karşılaşmaya davet
challenge
karşı çıkmak
challenge
{i} bağışıklık
challenge
{f} havlamaya başlamak
challenge
boy ölçüşmek
challenge
{f} davet etmek (düello)
challenge
mücadeleye davet
challenge
{f} kafa tutmak (Argo)
challenge
{f} hiçe saymak
challenge
{i} itiraz

Tom benim itirazımı kabul etti. - Tom accepted my challenge.

İtirazını kabul ediyorum. - I accept your challenge.

challenge
oy pusulasının geçersizliğinin veya seçmenin yetersizliginin iddia edilmesi
الإنجليزية - الإنجليزية
challenge
to dispute something

    الواصلة

    to dis·pute some·thing

    التركية النطق

    tı dîspyut sʌmthîng

    النطق

    /tə dəˈspyo͞ot ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə dɪˈspjuːt ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات