to cease to be or exist; as, the epidemic has disappeared

listen to the pronunciation of to cease to be or exist; as, the epidemic has disappeared
الإنجليزية - التركية

تعريف to cease to be or exist; as, the epidemic has disappeared في الإنجليزية التركية القاموس.

disappear
gözden kaybolmak

Tom gözden kaybolmak istiyor. - Tom wants to disappear.

disappear
yok olmak
disappear
{f} ortadan kaybolmak

Ortadan kaybolmak istedim. - I wanted to disappear.

Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur. - Forced disappearance is a crime against humanity.

disappear
{f} kaybolmak

Ortadan kaybolmak zorundasın. - You have to disappear.

Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum. - I just want to disappear.

disappear
gözden kaybol

Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu. - Without oxygen, all animals would have disappeared long ago.

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş. - The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.

disappear
{f} ortadan kaybolmak: My pen has
disappear
{f} unutulup gitmek
disappear
{f} yok olmak: Too many forests have disappeared. Pek çok orman yok oldu
disappear
uçmak
disappear
zail olmak
disappear
ortadan kalkmak
disappear
görünmez olmak
disappear
ortalıktan kaybolmak
disappear
kayıplara karışmak
disappear
yok ol

Dağdaki tüm kar yok olmuştu. - All the snow on the mountain has disappeared.

Küçük aile çiftlikleri yok oluyorlardı. - Small family farms were disappearing.

disappear
kaybolma

Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor. - Old customs keep disappearing.

Sis saat on civarında kaybolmaya başladı. - The fog began to disappear around ten o'clock.

الإنجليزية - الإنجليزية
disappear
to cease to be or exist; as, the epidemic has disappeared
المفضلات