to be occupied with making shocks

listen to the pronunciation of to be occupied with making shocks
الإنجليزية - التركية

تعريف to be occupied with making shocks في الإنجليزية التركية القاموس.

shock
şok

Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu - The news of the accident was a great shock to me.

Haberi duysa, şoka girer. - If he should hear the news, he would be shocked.

shock
(Biyokimya) çarpılım
shock
çarpmak (elektrik)
shock
çok şaşırtmak
shock
şoke etmek
shock
tahıl balyaları
shock
{f} sars

Herkes sarsılmış görünüyordu. - Everyone looked shocked.

Dünkü haber tarafından sarsıldım. - I was shocked by yesterday's news.

shock
darbe

Bu saat darbeye dayanıklı. - This watch is shock-proof.

shock
demet yığını
shock
{f} elektrik çarpmak
shock
{f} elektrik şoku vermek
shock
{i} çalı gibi gür saç
shock
{i} utanç
shock
{f} darıltmak
shock
{i} sarsılma
shock
{f} şoke etmek, çok şaşırtmak, sarsmak, dehşete düşürmek
shock
(Diş Hekimliği) Tansiyon düşmesi, hızlı ve zayıf nabız, solgun ve soğuyan deri, zayıf solunum vb. semptomları olan akut dolaşım bozukluğu yetersizliği
shock
{i} demet
shock
{f} kâlbini kırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
shock
to be occupied with making shocks

    الواصلة

    to be occupied with mak·ing shocks

    التركية النطق

    tı bi äkyıpayd wîdh meykîng şäks

    النطق

    /tə bē ˈäkyəˌpīd wəᴛʜ ˈmākəɴɢ ˈsʜäks/ /tə biː ˈɑːkjəˌpaɪd wɪð ˈmeɪkɪŋ ˈʃɑːks/
المفضلات