الإنجليزية - التركية
تعريف to be born at the same birth في الإنجليزية التركية القاموس.
- twin
- {s} ikiz
Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.
-His wife gave birth to twin boys.
Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok.
-Though they're twins, they don't have many interests in common.
- to be born
- dünyaya gelmek
- to be born
- gözlerini açmak
- twin
- birbirine tamamen benzeyen
- twin
- eş
Eşim ve ben ikizler için isimler üzerinde karar veremiyoruz.
-My wife and I can't decide on names for the twins.
- twin
- (Turizm) iki yataklı otel odası
- twin
- çifte
- twin
- ikili
- to be at
- vasıl olmak
- twin
- {s} çift: twin beds çift yatak
- twin
- {s} çift
Çift yataklı bir oda istiyorum lütfen.
-I'd like a twin room, please.
- twin
- (isim) ikizlerden biri
- twin
- {s} ikiz: twin brother/sister ikiz kardeş
- twin
- {i} ikiz: She gave birth to twins. İkiz doğurdu
- twin
- {i} ikizlerden biri
İkizlerden biri hayatta, ancak diğer ölü.
-One of the twins is alive, but the other is dead.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to be born at the same birth في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- twin
- Born at the same birth
- twinborn
المصطلحات ذات الصلة
to be born at the same birth
الواصلة
to be Born at the same birthالتركية النطق
tı bi bôrn ät dhi seym bırthالنطق
/tə bē ˈbôrn ˈat ᴛʜē ˈsām ˈbərᴛʜ/ /tə biː ˈbɔːrn ˈæt ðiː ˈseɪm ˈbɜrθ/
Resimler
السابق
المفضلات