Onun farkında olmak zorundayız.
 - We have to be aware of that.
Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?
 - Do you know a good way to memorize new vocabulary?
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
 - The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Seni ne kadar görmek istediğimi bilmiyorsun.
 - You don't know how bad I want to see you.
Onu görmek istediğini Tom'un öğrenmesine izin vereceğim.
 - I'll let Tom know you want to see him.
Mahjong oynamayı biliyor musun?
 - Do you know how to play mahjong?
Satranç oynamayı biliyor musun?
 - Do you know how to play chess?
Tom Bostonda yaşayan bir adam tanıyor.
 - Tom knows a man who lives in Boston.
Bayan Hudson'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?
 - Do you know where Miss Hudson lives?
Tom, Mary'nin yaz tatilini nerede geçirmek istediği bilmiyor.
 - Tom doesn't know where Mary wants to spend her summer vacation.
Gerçekten ihtiyacım olan şey, uzun zamandır tanıdığım en iyi arkadaşlarım Tom ve Mary ile biraz zaman geçirmekti.
 - What I really needed was to spend a bit of time with my best mates Tom and Mary, who I've known for ages.
I won’t lend you any money. You would never pay me back; I know you.