Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
- We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
Uçuş görevlisi Tom'u uyandırmak için salladı ve ona uçağın indiğini söyledi.
- The flight attendant shook Tom awake and told him that the plane had landed.
Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
- Tom gently shook Mary awake.
Sanırım yalnızca ben farkındayım.
- I think I am the only one awake.
Tom bütün gece uyanık kaldı.
- Tom stayed awake all night.
Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı.
- The coffee enabled me to stay awake during the dull concert.
Diyetime dikkat etmeli miyim?
- Should I watch my diet?
Tom sizin için dikkat etmemi istedi.
- Tom told me to watch out for you.
Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu.
- She was watching TV with tears in her eyes.
Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.
- Bird watching is a nice hobby.
Tom şimdiye kadar uyanmış olmalı.
- Tom should be awake by now.
Bence Tom muhtemelen şimdiye kadar uyanmıştır.
- I think Tom is probably awake by now.
Hizmetçilerin çığlıkları herkesi uyandırdı.
- The servants' screams awakened everyone.
Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı.
- Tom gently shook Mary awake.
Pokémon izleyerek büyüdüm.
- I grew up watching Pokemon.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
So on the morne Sir Trystram, Sir Gareth and Sir Dynadan arose early and went unto Sir Palomydes chambir, and there they founde hym faste aslepe, for he had all nyght wacched .
... Does that keep you awake at night? ...
... ALAN RUSBRIDGER: I stay awake at night worrying about you ...