Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
- Don't do anything to attract attention to yourself.
Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Onun görünümünü çekici bulurum.
- I find her appearance attractive.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
- His niece is attractive and mature for her age.
Payınızdan memnun değilseniz, onu biraz daha cazip yaparım.
- If you are not satisfied with your share, I'll make it a bit more attractive.
Bu, bu tür bir cihaz için cazip bir fiyat.
- It's an attractive price, for this sort of device.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Mary çok cazibeli bir kadın.
- Mary is a very attractive woman.
Advertising is designed to attract customers.
His big smile and brown eyes instantly attracted me.
... been able to attract so far. ...
... starting to attract the interest of some big names and ...