to assure the accuracy of previous statements

listen to the pronunciation of to assure the accuracy of previous statements
الإنجليزية - التركية

تعريف to assure the accuracy of previous statements في الإنجليزية التركية القاموس.

confirm
{f} tasdik etmek
confirm
{f} doğrulamak

Onun yaşadığını doğrulamak olanaksızdır. - There is no way to confirm that he is alive.

Ayırtmalarımızı doğrulamak istiyorum. - I'd like to confirm our reservations.

confirm
(Bilgisayar) onayla

Bunu onaylamak için arayacağım. - I will call in order to confirm it.

Ben bunu ne onaylayabilirim ne de inkar edebilirim. - I can neither confirm nor deny this.

confirm
doğrulayan
confirm
gerçeklemek
confirm
pekiştirmek
confirm
(Bilgisayar) yeni parolayı doğrula
confirm
sağlamlaştırmak
confirm
doğrula

Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var. - I have a confirmed reservation.

Haber şüphelerimi doğruladı. - The news confirmed my suspicions.

confirm
{f} takviye etmek
confirm
{f} (rezervasyonu) konfirme etmek; kesinleştirmek; sağlama bağlamak
confirm
(İnşaat) onay

Uçak rezervasyonumu onaylayacağım. - I will confirm my plane reservation.

Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı. - Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.

confirm
{f} kiliseye kabul etmek
confirm
{f} (birini) kutsayarak
confirm
doğrulamak doğrulamak /
confirm
{f} doğrulamak, tasdik etmek, teyit etmek
confirm
(Askeri) TEYİT ETMEK, TASDİK ETMEK: Daha önce verilmiş bir emri veya kararı tasdik etmek, doğrulamak
confirm
onayla/doğrula
confirm
confirmed bachelor müzmin bekâr
الإنجليزية - الإنجليزية
confirm
to assure the accuracy of previous statements

    الواصلة

    to as·sure the ac·cu·ra·cy of pre·vi·ous statements

    التركية النطق

    tı ışûr dhi äkyırısi ıv priviıs steytmınts

    النطق

    /tə əˈsʜo͝or ᴛʜē ˈakyərəsē əv ˈprēvēəs ˈstātmənts/ /tə əˈʃʊr ðiː ˈækjɜrəsiː əv ˈpriːviːəs ˈsteɪtmənts/
المفضلات