التركية - الإنجليزية
تعريف ticarileştirmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- to commercialize
- ticari
- commercial
My vet won't feed his dog commercial dog food.
-Benim veteriner köpeğini ticari köpek maması ile beslemeyecek.
The United States had no commercial treaty with Britain.
-Amerika Birleşik Devletleri'nin İngiltere ile hiçbir ticari bir anlaşması yoktu.
- ticari
- mercantile
- ticari
- trademark
The depiction violated a company's registered trademark.
-Betimleme, bir şirketin tescilli ticari markasını ihlal etti.
The trademark is very well known.
-Ticari marka çok iyi bilinir.
- ticari
- commodity
- ticarileştirme
- commercialization
- ticari
- trading
Our trading companies do business all over the world.
-Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
I work for a trading company.
-Bir ticari firmada çalışıyorum.
- ticari
- commercial, trading, mercantile
- ticari
- merchant
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ticarileştirmek في التركية التركية القاموس.
- TİCARÎ
- (Osmanlı Dönemi) (Ticariyye) Ticaretle ilgili, ticarete ait
- ticari
- Ticaretle ilgili, ticarete ilişkin
المصطلحات ذات الصلة
ticarileştirmek
الواصلة
ti·ca·ri·leş·tir·mekResimler
السابق
المفضلات