Burası çok değişmedi.
- This place hasn't changed much.
Burası sen gittiğinden beri aynı değil.
- This place has not been the same since you left.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
- Whenever he comes to this place, he orders the same dish.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
... DAVID BECKHAM: Favorite place in the world? ...
... RUDY, THIS PLACE LOOKS LIKE ...