الإنجليزية - التركية
تعريف the weakest unit on a chessboard; but the only piece that can be promoted في الإنجليزية التركية القاموس.
- pawn
- piyon
Oyunda sadece bir piyon olan kişi çoğunlukla şirkette büyük konuşur.
-A person who is only a pawn in the game often talks big in company.
- pawn
- terhin etmek
- pawn
- (satranç) piyon
- pawn
- maşa
- pawn
- {f} kendini tehlikeye at
- pawn
- alet
- pawn
- kendini tehlikeye at(mak)
- pawn
- (isim) piyon, rehin, tutu
- pawn
- {f} tehlikeye atmak
- pawn
- {i} maşa, kukla, piyon, alet
- pawn
- {f} rehin bırakmak
Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin bırakmak zorunda kaldı.
-Tom had to pawn his guitar in order to pay his bills.
O saatini rehin bırakmak zorunda kaldı.
-He had to pawn his watch.
- pawn
- rehin/piyon
- pawn
- {i} rehin
Tom evlilik yüzüğünü rehin verdi.
-Tom pawned his wedding ring.
Kirayı ödemek için gitarımı rehine koydum.
-I pawned my guitar in order to pay the rent.
- pawn
- pawn shop tefeci dükkânı pawn ticket rehin senedi veya makbuzu
- pawn
- tefeci
Tom bir tefecide çalışır.
-Tom works at a pawn shop.
- pawn
- piyade
- pawn
- {i} satranç piyon, piyade, paytak
- pawn
- feda et/rehine koy
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the weakest unit on a chessboard; but the only piece that can be promoted في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pawn
the weakest unit on a chessboard; but the only piece that can be promoted
الواصلة
the weakest Unit on a chessboard; but the on·ly piece that Can be pro·mot·edالنطق
Resimler
المفضلات