Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
- Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
- Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
Tom sadece başlıklara baktı.
- Tom only glanced at the headlines.
Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.
- Everyone was delighted by this morning's headlines.
Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- A cup of coffee cleared my head.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
What does it say on the head of the page?.