الإنجليزية - التركية
تعريف the thing believed; the object of belief في الإنجليزية التركية القاموس.
- belief
- {i} itikat
- belief
- {i} iman
- belief
- {i} inanış
Yaygın inanışın aksine Tom çok saf değildir.
-Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.
- belief
- kam
- belief
- inan
Onun güçlü dini inançları vardı.
-He had strong religious beliefs.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
-It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
- belief
- {i} güven
- belief
- {i} düşünce
- belief
- doktrin
- belief
- {i} kanı
- belief
- {i} inanma
- belief
- {i} fikir
- belief
- itimat
- belief
- {i} inanç
Onun güçlü dini inançları vardı.
-He had strong religious beliefs.
Onlar inançlarında fanatik.
-They are fanatical in their beliefs.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the thing believed; the object of belief في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- belief
the thing believed; the object of belief
الواصلة
the thing believed; the ob·ject of be·liefالنطق
Resimler
المفضلات