الإنجليزية - التركية
تعريف the present or immediately coming night في الإنجليزية التركية القاموس.
- tonight
- içinde bulunulan günün gecesi
- tonight
- akşama
Filmlerden konuşmuşken, neden akşama sinemaya gitmiyoruz?
-Speaking of films, why not go to the cinema tonight?
Akşama Tom gelecek, haberin olsun.
-Tom's coming over tonight, so you know.
- tonight
- bu gece
Bu gece evde mi kalacaksın?
-Will you stay at home tonight?
Bu gece geç vakte kadar çalışacağım.
-I'll burn the midnight oil tonight.
- tonight
- z., i. bu gece
- tonight
- bu akşam
Tom bu akşam akşam yemeğini pişirmek zorunda.
-Tom has to cook dinner tonight.
Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin?
-Would you like to have dinner with me tonight?
- tonight
- içinde bulunulan gece
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the present or immediately coming night في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- tonight
the present or immediately coming night
الواصلة
the pres·ent or im·me·di·ate·ly com·ing nightالتركية النطق
dhi prizent ır îmidiıtli kʌmîng naytالنطق
/ᴛʜē prēˈzent ər əˈmēdēətlē ˈkəməɴɢ ˈnīt/ /ðiː priːˈzɛnt ɜr ɪˈmiːdiːətliː ˈkʌmɪŋ ˈnaɪt/
Resimler
المفضلات