الإنجليزية - التركية
تعريف the premium paid for insuring property or life في الإنجليزية التركية القاموس.
- insurance
- {i} sigorta
Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.
-Insurance makes us remember that the world we live in isn't completely safe; we might fall ill, face danger or encounter the unexpected.
Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?
-Can I use my medical insurance?
- insurance
- (Askeri) SİGORTA: Bak, "United States Government Life Insurance", "National Service Life Insurance", "gratuitous indemnity"
- insurance
- insurance broker sigorta acentesinde çalışan kimse
- insurance
- insurance policy sigorta poliçesi
- insurance
- insurance company sigorta şirketi
- insurance
- fire insurance yangın sigortası
- insurance
- i., ekon. sigorta
- insurance
- (Kanun) sigortacılık
- insurance
- (Tıp) sağlık sigortası
Tom'un sağlık sigortası yok.
-Tom doesn't have health insurance.
Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver.
-Let me see your health insurance certificate.
- insurance
- (against ile) korunma
- insurance
- sigorta parası
Leyla sigorta parasını çabucak yaktı.
-Layla quickly burned through her insurance money.
Fadıl, sigorta parası için Leyla'yı öldürdü.
-Fadil killed Layla for the insurance money.
- insurance
- {i} sigortalama
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the premium paid for insuring property or life في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- insurance
the premium paid for insuring property or life
الواصلة
the pre·mi·um paid for in·sur·ing prop·er·ty or lifeالتركية النطق
dhi primiım peyd fôr înşûrîng präpırti ır layfالنطق
/ᴛʜē ˈprēmēəm ˈpād ˈfôr ənˈsʜo͝orəɴɢ ˈpräpərtē ər ˈlīf/ /ðiː ˈpriːmiːəm ˈpeɪd ˈfɔːr ɪnˈʃʊrɪŋ ˈprɑːpɜrtiː ɜr ˈlaɪf/
Resimler
المفضلات