the power or faculty of performing such operations (see 1); esp

listen to the pronunciation of the power or faculty of performing such operations (see 1); esp
الإنجليزية - التركية

تعريف the power or faculty of performing such operations (see 1); esp في الإنجليزية التركية القاموس.

judgment
{i} karar

Kanaate dayalı bir karardı. - It was a judgment call.

Kanaate dayalı bir karar verdim. - I made a judgment call.

judgment
{i} kanı
judgment
tebligat
judgment
kıyamet
judgment
yargıgücü
judgment
görüş
judgment
hüküm

Düşünmek zordur ve bu yüzden birçok insan sadece hüküm verir. - Thinking is difficult, and therefore many people only pass judgment.

Çok hızlı hüküm vermeyin. - Don't pass judgment too quickly.

judgment
doğru düşünüp karar verme yetisi
judgment
düşünce
judgment
{i} yargılama

Yargılama günü geldi. - The day of judgment has arrived.

Tom kötü bir yargılama çağrısı yaptı - Tom made a bad judgment call.

judgment
{i} tahmin
judgment
{i} muhakeme
judgment
(Mukavele) hüküm, yargı
judgment
muhakeme/düşünce/karar
judgment
hüküm,yargı
judgment
(isim) tahmin, düşünce, yargılama, kanı, yargı, sağduyu, hüküm, karar, muhakeme
الإنجليزية - الإنجليزية
judgment
the power or faculty of performing such operations (see 1); esp
المفضلات