the maximum amount that can be held

listen to the pronunciation of the maximum amount that can be held
الإنجليزية - التركية

تعريف the maximum amount that can be held في الإنجليزية التركية القاموس.

capacity
{i} kapasite

Otobüs tam kapasite doluydu. - The bus was filled to capacity.

Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın. - To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.

capacity
alınabilir güç
capacity
sığdırma sınırı
capacity
(Bilgisayar) sığım
capacity
alım
capacity
liyakat
capacity
yetenek
capacity
dolu

Salon tam kapasite doluydu. - The hall was filled to capacity.

Otobüs tam kapasite doluydu. - The bus was filled to capacity.

capacity
maksimum
capacity
{i} hacim
capacity
{i} güç, iktidar
capacity
{i} hacim, oylum
capacity
(Tıp) Zihnin anlama ve kavrama yeteneği, zihin kapasitesi
capacity
(Askeri) KAPASİTE: Araç, motor, makine vesaire gibi vasıtaların istiap hacimleri, çekme kabiliyetlerini, kaldırma kudretleri ve benzeri niteliklerin genel sınırı. Örneğin; bir vincin yük kapasitesi gibi
capacity
{i} verim
capacity
{i} görev; mevki, sıfat: He did this in his capacity as president. Bunu
capacity
{i} sıfat

Bay Brown büyükelçi sıfatıyla hareket ediyordu. - Mr Brown was acting in the capacity of ambassador.

capacity
(Nükleer Bilimler) sığa, kapasite
capacity
(isim) kapasite, hacim, verim; yetenek, kabiliyet, yeterlik; güç, iktidar; sıfat
الإنجليزية - الإنجليزية
capacity
the maximum amount that can be held

    الواصلة

    the max·i·mum a·mount that Can be held

    التركية النطق

    dhi mäksımım ımaunt dhıt kın bi held

    النطق

    /ᴛʜē ˈmaksəməm əˈmount ᴛʜət kən bē ˈheld/ /ðiː ˈmæksəməm əˈmaʊnt ðət kən biː ˈhɛld/
المفضلات