تعريف the marks on an instrument or vessel to indicate degrees or quantity; a scale في الإنجليزية التركية القاموس.
- graduation
- {i} mezuniyet
Tom'un annesi onun mezuniyet resmini şömine rafında muhafaza etti.
-Tom's mother kept his graduation picture on the mantel.
Tom Mary'nin mezuniyetini kutladı.
-Tom congratulated Mary on her graduation.
- graduation
- {i} mezun olma
Mezun olmadan önce, onun benim için yaptığı her şey için şükranlarımı sunmak için hocamı ziyaret etmeye gittim.
-Before graduation, I went to visit my teacher to express my gratitude for everything he'd done for me.
- graduation
- {i} derecelendirme
- graduation
- diploma töreni
- graduation
- {i} derece işareti
- graduation
- (Tıp) Ölçü bardağı üstündeki işaret
- graduation
- öIçü bardağı üstündeki derece işareti
- graduation
- {i} bitirme
- graduation
- (Tıp) tedricen değişme
- graduation
- {i} mezuniyet töreni
Sırası gelmişken, gelecek hafta üniversite mezuniyet törenimiz olacak.
-By the way, next week will be our university graduation ceremony.
Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır.
-Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.
- graduation
- {i} sınıflandırılma
المصطلحات ذات الصلة
تعريف the marks on an instrument or vessel to indicate degrees or quantity; a scale في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- graduation